-
1 kovmak
1. أبعد [أَبْعَدَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak2. باعد [باعَدَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak3. بعد [بَعَّدَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak4. ذب [ذَبَّ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak5. زجر [زَجَرَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak6. طرد [طَرَدَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak7. غرب [غَرَّبَ]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak8. نفا [نَفَا]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak9. نفى [نَفَى]Anlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak -
2 sürmek
1. v/t AUTO fahren; Farbe, Creme, Leim auftragen, aufstreichen (-e auf A); Feld pflügen; Geld, besonders Falschgeld an den Mann bringen, in Umlauf setzen; Hand ausstrecken (bis zu D); langen ( oraya bis dahin); (gutes) Leben führen; Person verbannen; vertreiben (-den aus D); Papiere ausbreiten; Riegel vorschieben; Tiere antreiben; Ware absetzen;-e elini sürmek berühren A;-e krem sürmek eincremen A;-e yağ sürmek (ein)ölen A;-i sürüp çıkarmak jemanden jagen, vertreiben von2. v/i (an)dauern, anhalten; BOT Knospen, Saat (hervor)sprießen;çok sürmez es dauert nicht lange, dann …; sehr bald;sürüp gitmek fig noch vorkommen, so weitergehen;sürüp götürmek Arbeit vorantreiben
См. также в других словарях:
kovmak — i, ar 1) Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi. M. Ş. Esendal 2) Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak 3) İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak 4) Varlığına … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük